Aynı kelimeyi defalarca tekrarlayıp, kelimenin ne manaya geldiğini bir an olsun kavrayamadığınız bir an yaşadınız mı hiç?
Benim tahminlerime göre yaşamış olmanız gerekli.
Eğer, aksi bir durum söz konusu ise, bende bir arıza var demektir.
Bende arıza var olduğu fikrindeyseniz eğer, şu satırlardan sonra bu yazıyı okumamaya karar verirseniz hiç ama hiç darılmam, kırılmam. : )
Az önce dediğim gibi, aynı kelimeyi hızlı bir şekilde, durmadan tekrar edersem, genellikle o kelime çok kısa bir süre için anlamını yitiriyor.
Deklanşör, deklanşör, deklanşör, deklanşör, deklanşör, deklanşör, deklanşör, deklanşör, deklanşör, deklanşör, dekla?
?????
Neydi bu ?deklanşör??
Her neyse, gelin gelelim bu yazıyı yazma sebebime?
Beni iş dünyasında en çok rahatsız eden noktadan bahsetmek için yazıyorum bu yazıyı.
Bir kelime var ki onu duyduğum an caiz tabirle cinlerim tepeme çıkıyor.
Bütün şevkimi kaybediyorum.
O kelimeyi sarf eden kişiye karşı içimde tarifi zor bir tepki oluşuyor.
(Tepkinin süresi elbette ki kişiden kişiye değişmekte)
Ve bu kelimeyi o kadar sık duyuyorum ki rutin bir iş gününde, benim için hiçbir şey ifade etmiyor artık.
Ne mi bu kelime?
ACİL!!!
Acil, acil, acil, acil, acil, acil, acil, acil, acil?..
Her iş acil, her şey acil, her konu acil, her tanımlama acil, her istek acil, her toplantı acil?
İş dünyasında acil konu yok mudur? Elbette vardır. Kimi anlar olur ki 5 dakika içinde karar verip hayata geçirmeniz gerekir.
Ama her maili kırmızıya boyamak ve her cümle içinde ACİL diye bağırmak, olacak iş değil doğrusu.
Yineliyorum, acil kelimesi, artık benim için gerçekten pek fazla bir şey ifade etmiyor.
Bu kelimeyi çok sık kullanan kişilere ise ufak bir tavsiyem var:
?Lütfen, herhangi bir zorunluluğunuz olmadan (ki canı gönülden olmamasını dilerim) evinize en yakın devlet hastanesinin acil servisini bir gece ziyaret edin.?
İşte o zaman anlarsınız ?ACİL?in gerçek anlamını!!!