Yeni rakiplerimiz: Cocuklar

Toplumumuzda ne kadar çok çocuk var değil mi?
10 yaş altını kastediyorum..
O kadar mutlu oluyorum ki onlarla birlikteyken tarifi gerçekten güç. Dünyayı kavrama becerileri ve sonuna kadar açık, yargıdan uzak dimağları beni çok ama çok heyecanlandırıyor.
Bazen onların sordukları soruları defalarca kendime sorup, farklı cevaplar vermeye çalışıyorum. Şüpheniz olmasın, en baba beyin fırtınası seanslarından daha zorlayıcı ve faydalı olabiliyor bu çalışma.

Geçenlerde yeğenimle bir animasyon izliyorduk. Bes dakika içinde tam 42 tane soru sordu? İnanabiliyor musunuz? 42 soru!!

Her soruya, bir cevap vermeye çalışıyordum. Ama ben cevabi düşünürken, diger taraftan soru bombardımanı devam ediyor, verdiğim cevaplar ise hiç ummadığım bir noktadan tutulup, basmakalıp düşüncelerimin hesaba dahi katamayacağı yönlerde yorumlanarak; bir başka formda, bana yeni bir soru olarak gönderiliyordu.

Anne, baba olmak kolay değil. : )
Yeni dünya çocuklarının (2000 sonrası doğumlardan bahsediyorum) dünyasında, bir önceki nesile göre çok fazla dış uyarıcı var. Bu yeni dünya çocukları aynı anda birden fazla uyarıcıyı alıp, hepsine farklı tepkiler verme konusunda bizlerden çok ilerdeler.
Yaklaşık 20 yıldır bilgisayarla haşır neşirim.
Ancak 8-10 yaşındaki çocukların PS, internet, oyun dünyası gibi konularda benden çok daha donanımlı oldukları bazi noktaları gözlemleyebiliyorum.
?Çocuk, senin yaşının 2 katı bilgisayar kullanmışlığım var, sen hangi ara okumayı öğrendin de bana posta koyuyorsun??
Bal gibi de koyuyor arkadaşım!
Hani bir araştırma vardır; beynimizin yüzde bilmem kaçını kullanıyoruz diye. Doğrudur, mutlaka çok azını kullanıyoruzdur. Ancak, yeni nesiller bu yüzdeyi çok ciddi bir ivmeyle yukarı çekecekler. Buna inancım çok yüksek.
Seviniyorum demiştim yazımın başında.
Yazının sonlarına doğru korkmaya başlıyorum.
Bundan 10 sene sonra 2000 doğumlu bebeler, iş dünyasında benim rakibim olacak belki de..
Benden çok daha ileri bir algı kapasitesi ile beraber, birçok görevi (multi-task) aynı anda kotarabilecek bir şekilde hem de.
Evet, tecrübe farkı olacak haklısınız.
Ancak, şartlar 10 sene içerisinde tecrübe faktörünün ağırlığını ne yönde değiştirecek kestirmesi güç.
Yeni nesile rakip olabilmek için, yenilenmeliyiz.
Çünkü “Faydalı Ömrümüz” git gide kısalacak.
Günün Sonu:

Yenilenmek için yine çocukları kullanabileceğimiz fırsatlar yaratsak nasıl olur acaba?

Leave a Reply