“??? ?? ??????? ???????? ????? ??????, ??????? ???????????? ?????????.”*
* “Adadaki ev Amerikali bir milyoner olan Elmer Robson tarafindan insa edilmisti”
Ama gelin görün ki, Bay Robson o evde bir elin parmaklarından daha fazla gün geçirmemişti. Milyonlarca dolar harcanan bu evde -ev yerine malikane demek çok daha doğru olacak aslında- yirmiden fazla hizmetli, her ay adaya gelen siyah takım elbiseli yaşlı adamdan maaşlarını alır ve çalışırdı.
Gerçi doğru düzgün yaptıkları bir iş de yoktu. Zira evin sahipleri ya da onların misafirlerinin adaya teşrif ettiklerini hiçkimse görmemişti.
Her şey rutin ve yolunda giderken, her ay gelip bir gece adada kalan yaşlı siyah elbiseli adam adaya uğramaz oldu. Bir ay, iki ay, üç ay derken tam altı ay boyunca kimseler gelmedi. İkinci ayın sonunda çalışanların yarısından fazlası işi bırakmış, ya başka iş arar, ya da aylak aylak gezer olmuştu.
Altıncı ayın sonunda ise, sadece eve ilk olarak hizmetli olarak gelen ve yıllardır çocukları ile evin her türlü işine koşan ve hala aynı titizlikle işini yapan Elmayra çalışmaktaydı. Altı aydır maaş almadan evini beklemiş ve evi tek başına çekip çevirmek için bütün birikimi olan altı üstü bin beş yüz doları harcamıştı.
Derken bir gün siyah elbiseli yaşlı adam çıkageldi. Sadece biriken maaşı değil, belli süredir çalışmayan tüm işçilerin maaşını ve evin tapusu ile birlikte evin tüm giderlerini, otuz yıl boyunca karşılayacak banka hesabı bilgilerini de Elmayra ve iki oğluna bırakan evrakları getirdi.
Giderken de kendini tanıttı. Siyahlı adam aslında Elmer Robsondu!