Dün sadece gezmek için çıktım evden.
Güzel eşime, şöyle bir yürüyüp geleceğim dedim. Neye gidiyordun diye sorduğunda bilmiyorum dedim. Yürüdüm Yürüdüm Yürüdüm. Kolumdaki adım sayar 15-16 bin adımı gösterirken bir Mezarlık kapısı görüp içeri girdim.
Dolaştım dolaştım dolaştım…
Bir mezar Taşı gördüm kitap şeklinde yanıbaşında hokka ve divit ile…
Merhum öleli 5-6 yıl olmuştu.
Doğum 1984 ölüm 2024.
Anladığım kadar ile şöyle yazıyordu taşta:
İşsiz kalınca yıllardır hayalin Kurduğu kitabı yazmaya başladı.
Toprağından uzakta sadece çakırkeyif olunca yazabileceğini sanıyordu.
Her sabah aç karnına iki bira içerek başladığı yazarlığı çakma bir hikaye ve sirozdan bitme bir Karaciğer ile sonlandı.
Dua etmek için elimi açtım. Sonra durdum ve dün yazmaya başladığım kitabımın ilk sayfasını okudum ona:
“Bu sabah uyandığımda çalışma masamın başına geçip kitabımın son sayfasını bitirdim ve dolaptan aldığım soğuk biramı yudumladım”
