Geçtiğimiz hafta 4 gün Amsterdam’da bir günde Brüksel’deydim. Brüksel’e olan ziyaretim gunu birlik oldugu icin hakkında sadece düzenli, modern ve tarihi sıfatlarını kullanabilirim.
Ancak Amsterdam’da dolu dolu dört gün geçirdim ve bu şehri betimlemek için daha çok kelimeye ihtiyacım olduğunu düşünüyorum.
Öncelikle belirtmem gerekir ki bilmediğim bir sebepten ötürü Amsterdam’ı sevemedim! Bundan dolayı yazdıklarım az da olsa taraflı olabilir!:)
Haydi bakalım aklımda kalan konuları madde madde sıralayarak 4 günü özetleyeyim.
1. Eğik binalar
2. Bol bol kanal(~150)
3. Kanallar üzerinde çokça köprüler(~1600)
4. Şehir merkezindeki tüm binalar sanat eseri gibi olması
5. On Yuz bin milyon tane bisiklet
6. Bisikletlere özel yollar
7. Bisikletlerin sayısının bir bölü üçünün yarısı kadar coffee shoplar(!)
8. Mantarlar yerine truffllelar
9. Aklınıza gelen herkesin İngilizce bilmesi
10. Bisiklet sebebiyle kalinlasmis alt bedenler
11. Birbirine gecmis yaya, bisiklet, araç ve tramvay yolları.
12. Aklınıza gelecek her türlü derecede cinsel içerik.
13. Türk taksi şoförleri.
14. Müzeler müzeler müzeler!
15. Coffee shop ve bisikletlerin çokluğuna rağmen kanallar etrafında korkulukların olmaması.
16. Çok farklı milletten insanların birlikte yaşaması.
17. İnsanların mutluluk seviyelerinin yüksek olması.
18. Servis sektöründe çalışan insanların inanılmaz yavaşlıkları.
Sizin aklınıza gelen maddeler?
hemen aklıma gelenler;
bir müddet sonra burnunuza yapışan ot kokusu
çeşit çeşit lale soğanları
Amsterdam patatesleri:)
Madem yazıya az da olsa Brüksel’de dahil, BELÇİKA ÇİKOLATALARI ve Amsterdam’daki satıcıları:)
Nazlı, ben nası unuttum o ot kokusunu yazmayı yaaa :)
Amsterdam deyince benim aklıma ilk gelen cinsel yaşam ve uyuşturucu özgürlüğüdür!!!
Dünyaca ünlü ve her tarza hitap eden ‘club’lardan hep bahsedilir…
Esrar ise Hollanda da 1973 yılından beri yasal olarak satılıyor. Yani Hollanda da kişi başına günlük 5 gram Esrar satışı serbest.
Gördüğün Coffe?e shoplar yani esrar satışı yapabilir
Bir de uyuşturucu bağımlıları devlet denetiminde olduğundan ve özellikle enjektör kullanımlarındaki risklerin önlenmesi için ilginç bir uygulamaları var..Özel oluşturulan yerlerde bağımlı kişi steril her türlü ekipmanı buluyor ve günlük dozunu alabiliyor…bir nevi istasyon!! yani…
türk taxi şoförleri ne alaka?onu anlamış değilim.
kaldıki bu kadar sanatsal olmaya çalışmak insanı boğuyor.sanki gerçek hayattan uzak bir yermiş gibi ;) yada bizim alıştıgımız hayat tarzından uzakmışcasına.ya peki ordaki insanlar mutlumuydu?
Mehmet,
7 defa taksiye bindim 7si de Türktü :)
Sanatsal olmaktan kastını anlamadım açıkçası..
Ancak bizim alıştığımız hayat tarzından uzaklar evet..
Yazıda da belirttiğim gibi insanlar gerçekten mutlu görünüyorlardı..
Ayrıca: http://birlik.org/2010/04/barselona-bir-hayal-gercek-oldu/
hollanda,amsterdam,hollandali hatta robben ve rijkaard hepsi bana,halkcilik denen seyden bihaber yasami ve yasamayi animsatiyo..bi de cok gezerler aga..bunlardan birinin olmadigi bi yere gitmek icin hacca gitmeyi düsündüm.gecen duydum bunlarin ünlü bi sarkicisi müslüman olmus.kesin ordadir dedim,vazgectim :)
olsun Be Mamo Çello! Eğlenceli insanlar :)