Dün sabah nasıl bir halet-i ruhiye ile uyandım, bilir misin?
Halbuki; son perdesinde uykumun, hayal prodüksiyonun yeni filmi olan çok eğlenceli bir rüya oynamıştı, sabaha karşı.
Ağzımda pis bir tad; gözlerim çapak dolu, her yanım ağrırcasına, uyanmaya çalıştım.
Gün; sanki benden daha yorgun, bitkin ve isteksizce kalkmıştı, doğusundan penceremin.
Lanet okudum çalan saate. Küfrettim, daha önceleri mucize dediğim güneşe.
Ne halt etmeye doğdun lan bu saatte?
İçim kararmış sen doğup aydınlansan ne yazar, diye söylendim.
Saat çalmayaydı zaten, birkaç dakikaya kalmaz mesanem uyanmam için alarm bayraklarını kaldıracakmış.
Zor attım kendimi banyoya.
Önce rahatladım.
Hemen ardından yüzüme çarptım suyu. Ensemi serinlettim. Tüylerim dikeldi, ölü toprağım döküldü zihnimden.
Gözlerim açıldı; iyi ki uyanmışım, dedim o esnada, daha kargalar kahvaltılarını etmeden.
Dilimde bir şarkı peydahlandı, gayrimeşru çocuk edasıyla;
Kapıldım gidiyorum bahtımın rüzgarına, ey ufuklar diyorum yolculuk var yarına!
Sabah uyandiginda diline sarki takilan biri de benim nasil eglenceli oluyo anlatamam, insan uyandiginda halay ceker mi psikolojimin bozuk oldugunu dusunuyorum oyle oldugunda… sen yapiyosundur gerci ama boyle durumlarda diline takilan sarkilari not al mutlaka sonra gunun yogunlugunda aklindan ucup gitmesin sonrasinda dinlediginde aldigin zevk cok farkli oluyo cunku ayrica eline saglik :)
Serocum not alma fikrine katılıyorum. Zira gün içinde hatırlamaya çalışınca pek mümkün olmuyor :)