-Ey sevgili kimsin, nesin sen?
-Canım ben.
-Başka?
-Canının cananıyım ben..
-Eksik olma! Peki ya başka?
-Abım ben, ab-ı hayatım.
-Can suyumsun sen. Peki ya başka?
-Toprağım ben, sana can veren.
-Gıdamsın sen, ruhumun gıdası. Peki ya başka?
-Ruhum ben o toprağa, bulamaca, çamur deryasına can verenim ben.
-Ruhumın ilahi bedelisin sen. Peki ya başka?
-İki notayım ben, kulağına fısıldanan.
-Bir hoyrat, bir serenatsın sen. Peki ya başka?
-Işığım ben, varsam güneşliksin yoksam gündüze hasret.
-Seherimsin sen benim, bir mucize misali. Peki ya başka nesin?
-Gülüm ben dikenden müsemma.
-Diken de olsan kokun yeter bana. Peki ya başka nesin sen?
-Hakkım ben dedi. Muhakak ki senin olan.
-Ben bana varmadan sen bana geldiysen gidecek yolumuz var hala dedim.
-Peki ya başka dedi?
Verecek cevabımız kalmadı.
-Ben, O, ebedi sessizlik ve aşk vurdu mühürü cevap olarak olmayan bize!