“Türkiye?nin en meşhur meydanı hangi meydandır?”, diye sorulsa çok yüksek oranla tek isim telafuz edilir olsa gerek.
Taksim Meydanı!
Kimin ne derdi varsa bu meydana koşar, bir nevi ziyaret, türbe, adak makamı vs, gibi bir yer aslında.
İşçi bayramı olur Taksim, yılbaşı olur Taksim, milli maç olur Taksim, resmi bayramlar olur Taksim, protesto, anma, kutlama, seneyi devriye, ne olursa olsun adres her zaman aynıdır: ?Taksim Meydanı?
Ben de yaklaşık 3.5 senedir hafta içi her gün Taksim Meydanı?na selam vererek gidiyorum işime.
Geçenlerde bir öğlen arası meydana kadar yürüdüğümde fark ettim ki Taksim Cumhuriyet Anıtı?nın etrafı düzenlenmiş, anıt restore edilmiş, aydınlatmalar modernize edilmiş. Anıtın yüzü gözü açılmış.
Bir anda Türkiye?nin en meşhur meydanının orta yerinde bu meydan ve anıt hakkında ne kadar az şey bildiğim gerçeği ile yüz yüze kaldım. Ne zaman yapılmış, kim yapmış, nerede, ne kadara, ne amaçla yapılmış gibi sorular döndü durdu aklımda.
İşlerimi hallettikten sonra Starbucks?tan Mochamı alıp, iPhoneum ve Turkcell 3G hızlı bağlantım ile (Okuyucuyu sinir etmek ve TV?lere gönderme yapmak için yazıma reklam aldım :) ) merakımı gidermek için başladım oturduğum yerde araştırmaya.
Google?da birkaç kelime arattıktan sonra Nebil Özgentürk?ten Çetin Altan?a, Haşmet Babaoğlun?dan Sunay Akın?a bir çok önemli şahsiyetin daha önce bu konuda yazılar yazdığını öğrendim. İçlerinde gerçekten ilginç olan noktalar vardı. Örneğin anıtın İstiklal Caddesi?ne bakan yüzünde rütbeli iki Rus askerin tasvirlerinin olduğunu öğrenince çok şaşırdım. General Frunze ve Mareşal Voroşilov.
Bu iki askerin tavsiyeleri, Kurtuluş Savaşı’nda Rusların yaptığı yardıma karşılık bir teşekkür olarak Atatürk?ün emri ile Cumhuriyet Atınında yerlerini almışlar. Tabi, dönemin şartları ve konjonktürel yapısını da göz ardı etmemek lazım.
Bu önemli konunun yanında araştırmalarım sonucunda Taksim Cumhuriyet Anıtı hakkında karşıma çıkan diğer kayda değer bilgiler ise şu şekilde:
- Anıtın heykeltıraşı, İtalyan Pietro Canonica?dır.
- Anıtın çevre düzeni mimar Guilio Mongeri tarafından yapılmıştır.
- Yapımı 2.5 sene süren anıt 8 Ağustos 1928?de açılmıştır.
- Ağırlığı 84 ton olan Taksim Cumhuriyet Anıtı, Roma?dan İstanbul?a gemi ile getirilmiştir.
- Yüksekliği 11 metre olan anıtta pembe Trentino ve yeşil Suza bölgesi mermerleri kullanılmıştır.
- Anıtın yapımında mali kaynak olarak halk bağışı kullanılmıştır.
- Anıtın bir yüzü Kurtuluş Savaşı’nı, diğer yüzü ise Cumhuriyet Türkiye’sini simgeler.
- Kurtuluş Savaşı cephesinde Atatürk, Türk askerlerinin önünde görülmektedir.
- Cumhuriyet Türkiyesi cephesinde ise Atatürk, İsmet İnönü, Fevzi Çakmak Türk halkı ile birlikte genç Cumhuriyet?i betimlemek için bir arada görünmektedirler. (General Frunze ve Mareşal Voroşilov?un da heykelleri bu cephede yer almaktadır.)
- Anıtın yan yüzlerinde birer asker bulunmaktadır.
- Ayrıca, anıtın yan yüzlerinde mermer yalaklar yer almaktadır. (Su öğesi daha sonra kullanılmamıştır.)
Bu bilgileri edindikten sonra, burnumun dibinde olan anıta yeniden gidip bilgileri doğrulayan fotograflar çektim.
Aşağıdaki albümde anıtın restorasyon sonrası son halini ve yukarıdaki bilgileri doğrular resimleri görebilirsiniz.
Gün Sonu:
İnsanoğlu yaşadığı mahalleyi, semti, şehri, ülkeyi, dünyayı tanımalı, öğrenmeli.
Not: 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda kötü amaçla kullanılmaması için restorasyon sonrası anıtın çevre düzenlemesinde kullanılan çakıl taşları kutlamalardan bir gün önce yetkililerce kaldırılmıştır.
Not2: Üniversite maceralarımızın ilk yılında yakın arkadaşlarım, hatta kardeşlerim, Barış ve Kemal ile Cumhuriyet Anıtı önünde fotograf çektirmiştik. Bu yazıyla birlikte hem eski günleri yad etmek hem de güzel insanlara selam göndermek istedim :)
bu anıt hakkında en bilgili insan kesinlikle Sunay Akın dır.
bir ara TV de ya da başka anlatımlarında çok bahsederdi bu anıttan…
O değişik tarzı ve vurguları ile bir daha anlatsa iyi olur :)
Gelişmiş,modern şehirlerin belirgin ilk özellikleri geniş temiz caddeleri ve büyük meydanları…..Şehrin en hareketli ve yaşayan yüzleri….New York Times Square, Paris Etoile ve Concorde meydanları, Moskova Kızıl Meydan aklıma ilk gelen bilinenlerden…Ancak İstanbul gibi bir metropol de tek bir meydana mahkum edilmemeli..
Ayşegül, kesinlikle çok çok haklısın.. göz alabildiğine geniş meydanlara ihtiyacı var İstanbul’un ama yeni yapılanan yerleşim alanların da dahi böyle bir durum söz konusu değil ne yazık ki…
Cano, keşke dinleyebilsek.. Youtube’da falan yok mudur acaba?
SUNAY AKIN: ….Sabiha Ziya Cumhuriyet Anıtı?nın yapımında çalışıyor.Yani düşünsenize Cumuriyet Anıtı?nın yapımında bizden de bir heykeltraş var ve bir kadın
Cumhuriyet Anıtı dört cepheden oluşur Birinci cephe Harbiye?ye bakan taraftır ki burası Kuvayı Milliye dönemidir Bağımsızlık ve özgürlük için verilen antiemperyalist mücadelenin dönemidir Onun 180 derece tersindeki cephede Sıraselviler?e bakan taraf Cumhuriyet?i simgeler Cumhuriyet ilan edilmiştir Burada sivil olarak görüyoruz Atatürk?ü Burada Atatürk?ün yanında duranlara ben tam Atatürkçü diyemiyeceğim Biraz yağdanlıkla Atatürk?e yaklaşanlar Ki Mithat Cemal Kuntay bir şiir yazar Atatürk?e: ?Sen onu anlatamazsın, o bizimdir? falan diye Burada Atatürk?ün yanındaki insanlarla aynı boyda olması bile eleştirilmiştir Niye? Daha büyük yapacakmış falan filan
Heykellerde ileri geri kavgası
Gelelim diğer iki cepheye Diğer iki cephe de bayrak açmış askerler vardır Bu askerler zaferi simgeler Her iki cephede de aynı askerler vardır ve zaferi simgelerler Ama önemli olan bu bayrak açmış askerlerin bulunduğu cephelerin hemen üstünde olan kadın yüzleridir Bu kabartma kadın yüzlerinden birinde kadın peçelidir Bu, esaret dönemini simgeler Cumhuriyet öncesi yani Diğer cephede ise peçesi kalkmış, gülen bir çağdaş Cumhuriyet kadını vardır İşte peçeli kadının baktığı taraf sular idaresidir ki gericler tarafından oraya camii yapılmak istenmektedir Çağdaş kadının baktığı yerde ise Atatürk Kültür Merkezi vardır İşte size aynı zamanda kısa bir Cumhuriyet tarihi Cumhuriyet tarihi bu iki tarafın çekişmesinin ürünüdür …..